İHH'dan İftiralara Cevap
Time'in haberine göre, ''İsyancılarla güvenlik görevlileri arasında çatışmaların başladığı yaklaşık 18 ay içindeki en büyük silah sevkiyatının Türkiye üzerinden yapıldığı''belirtiliyor.
Habere göre, miktarı 400 tonu bulan silahlar içinde SAM-7 uçaksavar füzeleri ve roket güdümlü bombalar (RPG) bulunuyor.Bunların, Libya'da devrik lider Muammer Kaddafi'nin öldürülmesiyle sonuçlanan iç savaş sırasında ortadan kaybolan binlerce silahın bir kısmının olabileceği tahmin ediliyor.Ama bana göre burda değil en büyük silahçı Amerika'da arasınlar bunları, kim bilir?
Özgür Suriye Ordusu üyelerinden olduğu söylenen ve silah sevkiyatının sınırdan geçişinde rol alan Abu Muhammed, ''Bunlar, Doğru kullanılırsa, akıntıyı tersine çevirebilecek şeyler'' diyor.Times muhabiri, Libya bandıralı ''İntisaar'' adlı gemiyi İskenderun'da gördüğünü belirtiyor ve Libyalı kaptan Omar Mousaeeb ile yaptıkları konuşmaları aktarıyor.Haberin en ilginç kısmı ise bu silahların muhalifler arasında paylaşılamadığı iddiası.
Aralarında insani yardım malzemesinin de bulunduğu gemi yükünün yüzde 80'inin Suriye'ye ulaştığı belirtiliyor.Ancak Times'a konuşan Özgür Suriye Ordusu militanları Falten Tirsijria ve Samer Srewel, Müslüman kardeşler hareketinin diğer muhalif gruplara göre daha fazla pay kaptığı şikayetlerini dile getiriyor.
Kadın militan Srewel şöyle diyor: ''Müslüman Kardeşler Suriye'de daha fazla rol almak istiyor ve bu gemi yüküne el koyarlarsa bunun yardımı olacağını biliyorlar.Bizce Müslüman Kardeşler, gemi yükünü eşitçe paylaştırmaları yerine onlara vermeleri için Libyalıları yönlendirdi.'' Haberde de imzası bulunan Sheera Frenkel'in analizinde, Müslüman Kardeşler'in gemi yüküne el koymasında, İHH İnsani Yardım Vakfı'ndan yardım aldığı belirtiliyor.Analizde, Özgür Suriye Ordusu militanlarının ağzından, ''Müslüman Kardeşler'in Türkiye'deki bağlantıları, para ve silah sayesinde etkisini arttırmaya çalıştığı'' uyarıları aktarılıyor.
Analize göre, muhaliflerin önemli bir bölümünü çatısı altında toplayan Suriye Ulusal Konseyi'nin 310 üyesinin yaklaşık dörtte biri Müslüman Kardeşler ile bağlantılı.Özgür Suriye Ordusu militanlarından Abu Hitmet, önümüzdeki günlere ilişkin şu kritik soruyu soruyor: "Şimdi daha iyi silahlara sahipler, bakalım bize yardım mı edecekler yoksa kendi isyanlarını mı başlatacaklar" deniyor.
Time dezonfarmasyon haberini bu şekilde geçerken Türkiye'de bazı medya sitelerinde, "Müslüman Kardeşler, Türkiye’deki aracıları sayesinde hem silahlara, hem de gemiye el koydu. Bu da örgütün para ve silah karşılığında nüfuz satın aldığının göstergesi” dediğini aktarılarak İnsani Yardım Vakfı İHH hedef gösterildi.
Peki, İHH neden hedefte ve iftiraya uğruyor.
İnsani Yardım Vakfı, Suriye krizinden bu yana gerek muhalifler, gerek Şam yönetimi ve gerekse de İran yönetimi ile yakın temas içerisinde ve insani diplomasiyi yürütebilen tek kurum.
İHH, başından itibaren Suriye'deki olaylar neticesinde yerini yurdunu terk eden ve çatışma bölgelerinde kalan insanlara en ağır şartlarda bile yardım götürebilen, sağlık ve yemek tırını sınırıa konumlandırabilen bir kurum.
İHH'nın bölgede sözünün dinlenmesi ve ağırlığı anlaşılan bieilerini rahatsız etmişe benziyor ve yapılan planları bozuyor. Bu bakımdan bu yalan haberlerle İHH'nın hedef olmaında şaşılacak bir durum yok. Burada şaşılacak olan durum Türkiye'deki resmi mercileri kabile devleti gibi gösteren haberlerin basın tarafından kullanılması ve buna hizmet etmesi oldu.
Türkiye'de gelen yardımların hepsi yasal statü içerisinde gelir ve limanlardaki gümrüklerden kontrol edilir ve yine resmi yollardan dışarı çıkarılır. İHH İnsani Yardım Vakfı dünyada kabul gören bir yardım teşkilatı olduğu için kendisine gönderilen yardımları resmi kanaldan, mevzuaata uygun bir biçimde alır ve dağıtır.
Haberde iddia edildiği gibi eğer o gemide silah olsaydı sorulması gereken şey bunun gümrükten nasıl çıktığıydı. Böyle bir şeyin olmayacağını herkes bilir.
Libya'da ABD Büyükelçisi öldürülken yardım getiren bir Libya gemisinin insani yükünü karalamak, bunun üzerinden bir kamuoyu oluşturmak rastlantı değildir. Bu nedenle bu haberin de yalan olduğunu tahmin etmek zor değildir.
Görüştüğümüz İHH yetkilileri avukatlarının şuan haber üzerinde çalışma yaptığını ve bugün kamuoyuna bir açıklama yapacaklarını ifade ettiler. İHH yetkilileri geçmiş dönemde de buna benzer bir sürü haberin yalanının mahkeme kararıyla tespit edildiğini ifade ettiler.
Timetürk
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder